IŞIĞIN GÖLGESİNDE

Bir zamanlar, evrende aydınlık ve karanlık arasında hassas bir denge vardı. Ancak bu denge, aynı evde yaşayan Aydınlık ve Karanlık arasındaki çekişmeye dayanamadı. Aydınlık, evin içinde umut ve sevgiyle dolu bir atmosfer yaratırken, Karanlık ise kıskançlık ve öfkeyle doluydu. Bir gün, Karanlık'ın içindeki kıskançlık ve öfke, onu kontrol etmeye başladı ve Aydınlık'ı yok etmek istedi.

Karanlık, her zaman yanında taşıdığı bıçakla, Aydınlık'ın kalbini hedef alarak dışarı çıkmak istediğini belirtti. Ancak Aydınlık, bu tehlikeyi hissederek Karanlık'ı durdurmak için çaba gösterdi. İki güç arasındaki çatışma, evin içinde gergin bir atmosfer yarattı. Aydınlık, Karanlık'ı durdurmak için elinden geleni yaptı, ancak Karanlık kararlıydı.

Sonunda, Karanlık, Aydınlık'ı öldürdü ve dışarı çıktı. Ancak dışarı çıktığında, beklediği şeyin tam tersiyle karşılaştı. Dışarıda da sadece karanlık vardı. Kendi içindeki karanlığın dış dünyayı aydınlatmayacağını fark etti. Pişmanlıkla dolu bir ruh haliyle, içine dönmek istedi, ancak artık geri dönüşü olmayan bir yola girmişti.

Karanlık, içindeki karanlığı kabul etti ve onunla birlikte yaşamaya başladı. Ancak artık içindeki karanlığı kontrol etmeyi öğrenmişti. Aydınlık'ın yokluğunu her zaman hissedecek olsa da, onun hatırası ve mirasıyla yaşamaya devam edecekti. Ve belki de bir gün, içindeki karanlığı tamamen aydınlığa dönüştürebilecekti.

Işığın Gölgesinde adlı bu oyun, insanın içindeki iyilik ve kötülük arasındaki mücadeleyi temsil ediyor. Herkesin içinde bir Aydınlık ve bir Karanlık bulunur ve hangisinin galip geleceği, kişinin kendi seçimlerine bağlıdır. Bu oyunda, bu mücadeleyi ve bu seçimlerin sonuçlarını gözler önüne seriyoruz.